İş

Tarih yaklaşıyor: Avrupa’nın kafası yine karıştı

Doğal gaz piyasasında öngörülebilirliğin azalmasının ciddi sorunları da beraberinde getirdiği, Avrupa’yı enerji sektörü için zor bir dönemin beklediği belirtiliyor. Avrupa Güç Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü uzmanı Ana Maria Jaller-Makarewicz, Avrupa’nın önümüzdeki aylarda artan volatiliteye ve yüksek fiyatlara hazırlanması gerektiğini belirtti. “Gaz arzını etkileyebilecek olayların belirsizliği, arz ve talebin nasıl dengelenebileceğini ve fiyatların ne kadar artabileceğini tahmin etmeyi son derece zorlaştırıyor.”söz konusu.

Jaller-Makarewicz, piyasada doğal gazda arz ve talep istikrarının bozulabileceği endişelerinin de etkili olduğunu belirtiyor. Gaz ve LNG fiyatlarının küresel faktörlerden büyük ölçüde etkilendiğini belirten Jaller-Makarewicz, ithalatçı ülkeler için bu riski azaltmanın tek yolunun iç tüketimi azaltmak olduğuna dikkat çekiyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), kış aylarında tamamen dolu gaz tanklarının bile piyasa koşullarına karşı garantili olmadığı konusunda uyarıyor.

Avrupa doğalgaz ticaretinde referans noktası olan Hollanda TTF’de ekim ayı vadeli kontratı önceki gün Cuma kapanışına göre 2,84 euro artışla 37,35 euro/MWh seviyesinden işlem gördü. Kontrat gün içerisinde 37,95 Euro/MWh ile 1 Ağustos’tan bu yana en yüksek seviyesinde işlem gördü. Kontrat, grev endişeleri nedeniyle geçen ay 43 euro civarına yükseldi. Avrupa’da bulunan bir işlemci, “Norveç’teki kesintiler gecikmeye devam ediyor, bu biraz hayal kırıklığı yaratıyor ancak uzun vadede büyük bir faktör değil.”yorumunu yaptı.

FİYATLAR ÜZERİNDE GREV ETKİSİ

Gözlemciler, küresel LNG arzının yüzde 6’sını azaltma potansiyeline sahip olan Avustralya’daki endüstriyel anlaşmazlıktaki gelişmelerin de fiyat hareketine önemli etki yaptığını belirtiyor. Grev nedeniyle dünyanın en büyük üreticilerinden biri olan Avustralya’nın LNG ihracatında yaşanan aksama, Asya ve Avrupa’da fiyatların geçen ayın sonunda yükselişe geçerek Nisan ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmasına neden oldu. ABD enerji devi Chevron’un Batı Avustralya’daki Gorgon ve Wheatstone doğal gaz projelerindeki personel, fiyatlar ve iş güvenliği konusunda uzun süren bir anlaşmazlığın ardından geçen hafta greve gitti. Avrupa gaz piyasasında son aylarda yaşanan dalgalanmada yüksek sıcaklıklar ve gaz tesislerinde bakım onarım çalışmaları da etkili oldu. Anlaşmazlığın çözümüne yönelik kayda değer bir ilerleme sağlanamaması, üretimin uzun süre durdurulmasının küresel arzı daraltacağı yönündeki endişeleri artırdı.

Avustralya, küresel LNG pazarının değerli bir oyuncusu ve ihracatının çoğunu Japonya, Çin ve Güney Kore’ye ihraç etse de grevlerden kaynaklanan aksamalar Avrupalı ​​tedarikçilere de yansıyor. Analistler, düşük gaz tüketimi ve Avrupa’nın depolama tesislerini planlanandan önce doldurmasının, gaz fiyatlarının geçen yıl görülen zirvelere geri dönmesini engellediğini söylüyor, ancak Avustralya’daki durumun nasıl gelişeceğine ilişkin belirsizlik, Avrupa’nın artan piyasa oynaklığı ve yükselişe hazırlıklı olmasını gerektiriyor fiyatlarda. AB, gaz depolama tesislerini planlanandan çok önce %90 kapasiteye kadar doldurma hedefine ulaştı. Bu, AB’yi önümüzdeki kış aylarının taleplerini karşılama konusunda nispeten güçlü bir konumda tutabilir. Sektördeki bağımsız şirketler tarafından derlenen en son veriler, AB’nin genel depolama seviyelerinin ortalama %94’e yakın dolu olduğunu gösteriyor.

■ KIŞIN ZOR GEÇMESİ DURUMUNDA DOLU DEPOLAR GARANTİ VERMEZ

Ancak Uluslararası Enerji Ajansı, dolu depoların bile kış aylarındaki piyasa koşullarına karşı “garanti olmadığı” konusunda uyarıyor. IEA tarafından yayınlanan son yıllık gaz piyasası raporunda, “Simülasyonlarımız, Rusya’nın Avrupa Birliği’ne boru sınırından gaz tedarikinin 1 Ekim 2023 itibarıyla tamamen durdurulduğu soğuk bir kışın, fiyat dalgalanmalarını ve piyasa gerilimlerini kolaylıkla geri getirebileceğini gösteriyor.”Açıklamaya yer verildi.

JPMorgan küresel enerji stratejisi başkanı Christian Malek, gaz piyasalarındaki durumu söyledi “çok değişken” Öyle olduğunu ve bu nedenle tahmin etmenin zor olduğunu söyledi. Malek, Avrupa gaz piyasalarının, Avrupa’nın gaz depolama hedefine planlanandan önce ulaşacağını düşünmesini olumlu olarak görüyor, çünkü olası soğuk kış, yıl sonuna kadar fiyatları daha da yukarıya çekecek. “büyük bir yükselişe doğru” Bunun yaratabileceği riski negatif olarak fiyatlandırdığını söylüyor. Malek, risklere rağmen güçlü depolamanın oluşturduğu tampon sayesinde avantajlı olduğunu ancak gerçekten sert bir kışla karşı karşıya kalırsak ciddi sorunların ortaya çıkacağını sözlerine ekledi.

■ 16 YILIN EN BÜYÜK AÇIĞI PETROLDE OLABİLİR

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) yayınladığı rapora göre, Suudi Arabistan ve Rusya’nın aldığı üretim kesintisi kararlarının 2023 sonuna kadar uzatılması, yılın son çeyreğindeki arz açığının ikiye katlanarak 3 milyon varile çıkmasını sağlayacak. günlük. Böyle bir durumda 2007’den bu yana, yani son 16 yılın en büyük petrol açığı yaşanabilir. Raporda yer alan tahminlere göre, bu çeyrekte önemli ölçüde azalan küresel petrol stoklarının, önümüzdeki üç ayda günde yaklaşık 3,3 milyon varil azalması bekleniyor. Suudi Arabistan’ın OPEC+ üyesi Rusya’nın ihracatı azaltmasıyla desteklenen şahin stratejisi, kırılgan küresel ekonomi üzerinde yeni bir enflasyonist baskı yaratabilir. Öte yandan IEA Lideri Fatih Birol, fosil yakıtlara (doğalgaz, petrol ve kömür) talebin 2030 öncesinde zirveye ulaşacağını belirterek, “Bu, iklim politikalarının işe yaradığını gösteriyor.” söz konusu. Birol, Financial Times’a yazdığı yazıda, fosil yakıt talebinin on yıl içinde zirveye ulaşacağını belirtti. “Gelecek döneme kendimizi hazırlamalıyız”İfadesini kullandı.

KAYNAK: BENİM EKONOMİM

piraziz-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu